KADINI YASA DEĞİL, EĞİTİM KORUR
Dünya Kadınlar Gününe yetişecekmiş. Kadınlara şiddet önlenecekmiş. Kadın dernekleri alkışlıyor. Bakan çok heyecanlı. Ortada kesif bir gaz kokusu var. Televizyon dizilerindeki aile bizim ailemiz değil diyenlere karşı ayaklananlar, eğitim sisteminde değişikliğe karşı cephe oluşturanlar ve asla bizim kadınımızın modeli olmayan kadınlar ve derneklerle el ele bir yasa çıkarıyorlar. Bu yasa ile biz de Avrupalı olacağız. Avrupa’da aile var mı Allah aşkına.
‘Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı' Meclis alt komisyonundan geçti. “Kadınları koca şiddetinden korumak” adı altında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısı tepki topluyor. Tasarının, ‘koca düşmanlığına' varan mevcut şekli ile yeni sosyal sorunlara neden olmasından endişe ediliyor. Akit'e konuşan uzmanlar AB temel alınarak oluşturulan bu tasarının Türk aile yapısını bozacağını belirterek, tasarının yeniden gözden geçirilmesini istediler. Psikolog Sema Maraşlı, tasarının aile kavramının kalmadığını Avrupa'yı örnek aldığını ifade ederek ”Avrupa, kadınları canavarlaştırdı ve aileler bitti. Aynı şeyi bizim ailemize de yapmaya çalışıyorlar. İnsanlar evlenmekten vazgeçecekler. Bu yüzden gayrimeşru ilişkiler artacak” uyarısında bulundu
237 tane feminist kadın derneğinin bu kanunun çıkması için bastırdığını ifade eden Maraşlı, “Şiddetin arttığı yok. Şiddeti artıranda yok zaten. Sadece basında fazla yer aldığından dolayı bu şekilde görünüyor. Basın aşırı derecede abartıyor. Kanun çok ağır zaten, erkeğin elini kolunu bağlamış durumda” dedi. Yeni kanun teklifine göre, erkeğin kadına sesini yükseltmesi, gittiği yere karışması suç sayılıyor. Kadın bağıran kocasını şikâyet ederse, kocaya evine yaklaşamama cezasından hapis cezasına kadar çeşitli cezalar verilebilecek. Tasarıda itme ve saç çekme de şiddet sayılıyor. Ayrıca hakaret ve para vermeme de duygusal şiddet olarak değerlendiriliyor. Bir kadın ömründe bir kez bile bunlardan birine maruz kalmışsa şiddete uğramış olarak kabul edilecek! Eğer koca ceza alırsa, evine, mahallesine ve çocuğunun okuluna yaklaşamayacak, bunların hepsi suç sayılacak. Erkek karısı ile iletişime geçmeye çalıştığında bile on beş günden altı aya kadar hapis cezası alacak. Ayrıca adam bu arada kadına nafaka da vermek zorunda olacak, memursa maaşından kesilecek yoksa da ödemediğinde hapis yatacak. Tasarı ile kadınlar, kızgınlıkları geçtikten sonra şikâyetini almak için başvuruyorlar; fakat alamıyorlar. Erkeğe hapis cezası verilmişse ceza para cezasına çevriliyor. İki erkek arasındaki kavgada şikâyetlerini geri alınması ile dava sonuçlanırken, karı koca arasında geçmişse şikâyetlerini alma fırsatı tanınmıyor. Delil olup olmaması veya şahit gösterilip gösterilmemesi hakimin takdirine bırakıldı. Ayrıca teklif edilen kanun sadece evlileri değil, sevgilileri, nişanlıları, birlikte yaşayanları da kapsıyor. Mesela nişanlı çiftten erkek ayrılmak istiyor. Kız onu şikâyet ederse erkek yandı. Ona da kadına şiddet kapsamında duygusal şiddet yaptığı için aynı cezalar gelecek.