UTANÇ GÖZLERİ

UTANÇ GÖZLERİ


Başlıkta, yazının büyük bölümü de yeğenim Bilal Emre İlhan’a ait. Bu yazıyı Facebook’ta paylaşmıştı. İntihalci falan demeyesiniz diye böyle bir giriş yaptım. Bilal Tramvayda gördüğünü şöyle anlatıyordu:

“İş çıkışı tramvayla eve giderken bir olaya şahit oldum. Bir oğlun babadan ne kadar

Utandığını ve ne kadar utansa da onun babası olduğunu kabul ettiğini gördüm.

Baba ve oğul tramvayda çok dikkat çekiciydi. Neden mi? Baba uyuşturucu

kullanmış, etrafa sıkıntılardan kurtulmuş bir bakış içerisinde bakıyordu.

“Ben o ara telefonda bir şeylerle uğraşırken birden o adamın sigara yaktığı ve o

sigarayı içerken çıkardığı sesle birden kafamı kaldırdım. Meğerse o hareketi

yapan tek ben değilmişim. Bir anda dikkatleri üzerine çeken adam hiç umurunda

değildi. O an dikkatimi çeken tek şey çocuğun etraftaki bakışlarıydı. Kafasını

geriye doğru çekmiş, bir saklanma çabası içersindeydi.

“ALLAH’ dan tramvayda bir polis vardı da, engel oldu. Vatandaşlardan birisi o sigarayı

söndür dese, herhangi bir olayın çıkması içten bile değildi. Çocuğun babasına

konuşmaları öyle dikkatimi çektiler ki, sonradan babası olduğunu anladık zaten.

Çocuk babasına “ la kalk oğlum geldik hadi inelim” diye konuşuyordu. Vatandaşlardan

birisi yardımcı oldu, çocuğun çabasına; nereye gideceğini sorduğunda terminal

diyince daha 9 durak olduğunu söyledi çocuğa.

“Çocuğun çabası her ne kadar terminal durağını kaçırmamak olsa da gözlerinden belliydi

Babasından utandığı.”

Ben de altına şu yorumu yaptım:

“Yeğen kalemine sağlık. Çok güzel anlatmışsın. Yazmaya devam et. İnsan hem eşrefi mahlûkattır ve hem de kendi eliyle esfeli safilin de olur. Allah hepimizi bu duruma düşmekten korusun. O çocuğun hatırına o babayı da bu illetten kurtarsın.”

Bilal, benim yorumdaki aslında çok bilinen Arapça ifadeleri anlamamıştı:

“Sağ ol amca. Daha uzun cevap vermek isterdim ama en can alıcı kelimeleri anlamadım .” Tam ben cevap vereyim derken,Almanya’dan yorum yapan Amcaoğlu Hamdi İlhan araya girdi ve o sözleri açıkladı:“Esref-i mahlûkat = Yaratılan canlıların en şereflisi Esfel-i safilin = Sefillerin en sefili”Yazılarımı takip edenler benim zaman zaman yaşanmışlıkları,şurda burda olmuş,sıradan denilebilecek hikâyeleri köşemde yazdığımı bilirler.Tabi ki,olayların ve yaşananların içinde dersler de, mesajlar da vardır.

Etrafımızda olup bitenlere ibret nazarıyla bakabilmek önemlidir. Çoğu zaman ne yaşandığının farkında olmayız. İnsanların büyük çoğunluğu, kendi hallerindedirler. Etraflarını gözlemlemezler. Söylemek istediğim hem iyi bir gözlemci olmak, hem de ibret alıp dersler çıkarmak önemli bir meziyettir. Facebook’taki paylaşılanlara da bu gözle bakmak ve değerlendirmek önemlidir. Gençlerimiz bu sayfalarda günlerini saatlerini geçiriyorlar. Topluma rahatsızlık veren bir kısım olumsuzluklar da buradan yayılıyor. Oradaki sanal ve yapmacık dünya ile gerçek hayat arasındaki irtibatı göremiyorlar. Yuvalar yıkılıyor. Kötü alışkanlıklar yayılıyor. Bunun yanında oradan verilen çok önemli olumlu mesajlar da var. Bunun farkına varmak çok önemli. İnsan zirve ile çukur arasında bir yerde duruyor. Araçlar insanı bu aralıkta oradan oraya taşıyor. İnsan nereye gitmek istiyorsa oraya götürüyor. Facebook’ta, internette bu araçlardan. Onlar da sizi utanç ve kıvanç gözleri arasında bir yere taşıyorlar.

Google+ WhatsApp