
KUL HAKKI ENDİŞESİ
“Kul Hakkı” konusunda en çok dikkatli olması gerekenler dindar insanlar. Kul Hakkı Allah’ın affetmeyeceğini buyurduğu günahlardan. Bu, hocalarımızın ve Diyanet’in üzerinde titizlikle durduğu, her fırsatta uyarılarda bulunduğu bir konu. Korkarım, en fazlada dindarların hesaba çekilecekleri ve korkmaları gereken bir günah.
Milli Gazete’de güzel bir haber gördüm. Önce haberi paylaşayım, sonra diyeceklerimi derim:
“Erzincan Müftülüğü'nün ''Alo Fetva'' hattını arayarak ''KPSS sınavında yanındakilere baktığını'' beyan ederek, ''Atanırsam kul hakkına girer miyim?'' diye soran vatandaş, ''Girersin'' yanıtını alınca, yüksek puanıyla atanma şansı olmasına karşın işe müracaat etmedi. İl Müftüsü Burhan İşliyen, yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait ''190 Alo Fetva'' hattına ve bizzat kendisine çok ilginç sorular yöneltildiğini söyledi. Kendilerini arayan bir vatandaşın, KPSS sınavında yanındakilerin sınav kâğıtlarına bakarak 6-7 soruyu işaretlediğini belirtip, ''Aldığım puanla da atanma imkânı yakaladım. Eğer ben aldığım puanlarla atanırsam kul hakkına girer miyim, aldığım kazanç bana helal olur mu?'' diye sorduğunu aktaran İşliyen, o kişiye ''Evet, bununla bin kişinin önüne geçmiş isen, o bin kişinin hakkını yersin'' cevabını verdiklerini açıkladı. İşliyen, ''Bunun üzerine, (peki hocam) dedi ve o işe başlamadığını ve başka bir iş yaptığını biliyoruz'' diye konuştu.”
Peki, Diyanet teşkilatında kul hakkına riayet ediliyor mu? Elimde somut bir delil olmadan buna evet cevabını veremem. Ama hayır da diyemem. Nedenine gelince:
Müftülüklerde zaman zaman yeterlilik sınavları oluyor. Sınavlara girenler bize geliyorlar. Müftülükte tanıdığımız olup olmadığını soruyorlar. Açıkça bizden torpil istiyorlar. Biz de şaşırıp kalıyoruz. Din hizmetine talip insanların, torpil yoluyla hak edenlerin yolunu keserek bu görevi almaları halinde bu hizmetin etkisini merak ediyoruz. Bunun kul hakkı olacağını ve hele bu görev için asla yapılamayacağını söylüyoruz. Ama ısrar ediyorlar. Falancalardan ve gruplardan bahsediyorlar. Torpil yapıldığını söylüyorlar.
Atamalar ve geçici görevlendirmeler konusunda ise kesin torpil olduğunu söylüyorlar. Hac görevlendirmeleri konusu da hep aynı serzenişlerle anlatılıyor.
Bunlar, dedikodu da olabilir. Onun da nedenine kendimden örnek vereyim:
Allah kabul etsin, Hacca gittiğim yıl, yazıldığımın dördüncü yılıydı. Benimle birlikte yazılan ve o yıl Hacca gidemeyen birisi bana dedi ki,”Senin Ankara’da adamların var, sen gitmeyeceksin de kim gidecek?”Benim ne adamım vardı, ne de torpilim. Sıramı beklemiş ve gitmiştim. Ancak çevremde, bu yolları arayan insanlar da yok değildi. Adam, Hacca gidecek ve torpil arıyor. Bu nasıl bir arınma ve ibadet olacak?
Yakında Kayseri’de sınav olacakmış. Şehir dışından bile arayanlar var. En insaflısı “kimseyi kayırmasınlar razıyız” diyor. Benden söylemesi. Öğüt verenlerin de öğüde ve uyarıya ihtiyaçları vardır. Erzincan’daki vatandaşın fiili çağrısını dinleyin:”Kul hakkına dikkat edin ve adil olun”