KARŞILIK KENDİ CİNSİNDEN

KARŞILIK KENDİ CİNSİNDEN


CHP Lideri Kayseri’yi diline doladığında işin sonunun buraya varacağını kestirmiş miydi bilemiyorum. Kendisini siyasette tepe noktaya taşıyan dedektif pozları işe yaramıştı. Aynı yöntemle muhalefet yapmayı sürdürmeyi tercih etmişti.

AK Parti gibi muhafazakâr partilerin en zayıf noktasının yolsuzluklar olduğunu bu yolla muhalefetin AK Partiye zarar vereceğini düşünmüştü. Yolsuzluk muhafazakâr tabanın asla hoş göremeyeceği bir siyasi hastalıktı. İlk planda şüpheler oluşsa da Onun iddialarına en yakınları bile inanmamaya başlayınca bu tür muhalefeti bıraktı.

Özellikle Kayseri iddiaları yargı tarafından tamamen yalan ve iftira olarak tespit edildi. Kendisi ve partisi yalancı konumuna düştüğü gibi dişe dokunur bir siyasi fayda da elde edemedi.

Bırakın Kayseri üzerinden Türkiye’de AK Partinin oylarının düşeceğini, Kayseri de bile bir sonuç getirmedi.

Bu iddiaların hiçbir sonucu olmadı da denilemez. Öncelikle iddiaların muhatapları başta Özhaseki olmak üzere kendileri, dostları ve aileleri çok üzüldüler. Ayrıca aldıkları bazı siyasi kararlara da bu iddiaların etkisi oldu. Özhaseki’nin milletvekili adayı olmamasının nedenlerinden biri de buydu. Özhaseki milletvekili seçilseydi, dokunulmazlığa sığındı diyeceklerdi. Oluşturulan algı köpürtülerek devam edecekti.

İddialar, Kayseri’de yeni bir başlangıcı ertelemiş oldu. Özhaseki milletvekili olsaydı, AK Parti cephesinde taşlar yerinden oynayacaktı. İçerde buna göre planlar yapanlar da oturdukları yerlerde kaldılar.

Yapılan bir haksızlığın kendi cinsinden karşılığı olması, adaletin gereğidir. Bu konuda mağdur olup, masumiyetleri yargı kararlarıyla tescil edilenlerin yargı yoluyla haklarını talep etmeleri de, adaletin gereğidir. Yasaların kendilerine tanıdığı yollarla mahkemelerden ceza ve tazminat talep etmelerinden daha doğal bir durum olamaz.

Ancak asıl amaçlanan siyasi olduğu için siyasi olarak da cezalandırılma yoluna gidilmesi öncelikle düşünülmelidir. Ceza ve tazminat kazanılmasının da siyasi sonuçları olur ama doğrudan siyasi sonuç alınabilmesi için de harekete geçilmesi yanlış olmaz.

Adaletin gerçekleşmesi için hiçbir haksızlığın karşılıksız kalmaması gerekir. Aynı yanlışları hem o kişinin, hem de başka kişilerin yapmaması için kendi cinsinden cezalandırılmaları lazımdır.

Nasıl O,Kayseri hakkında Türkiye çapında bir kampanya yürüttüyse, yerelde kalmayarak ve süreklilik içinde, yalan ve haksız tutumları kamuoyunda paylaşılmalı ve güvenilirlik bakımından sorgulanması sağlanmalıdır.

Nasıl O yürüttüğü kampanya ile Özhaseki’ye istemediği kararları aldırmış ise, karşı kampanya da Ona istemediği siyasi kararları almaya mecbur bırakmalıdır.

Değmez diyenler çıkabilir, Allah’ından bulsun da denilebilir. Özhaseki bunlardan daha iyisini de söylemiştir. Yanlış bilgi almışız, özür dileriz desin, her şey bitsin demiştir. Karşılığı kocaman bir sessizliktir. Özhaseki’nin, beklediği davranışı ancak erdemli insanlar gösterebilirler.

Google+ WhatsApp