MEKTUP (2)
Kararı büyüklerine bırakan biri, zaten başka konularda da karar vermekten kaçınan, risk almayan, edilgin yaşayan bir kişiliğe sahip olduğu için böyle davranmış olabilir. Kararını tek başına vermeye kalkışan biri de çoğu zaman yanılır. Onun için bizim örfümüzde evlenme konusunda çokça seçenek bir arada değerlendirilir. İstişare çok önemlidir.
Bizim yalnız başımıza verdiğimiz karar da yetmez. Karşı tarafın da aynı kararda olması gerekir. Bizim kararımızı etkileyen sebepler olduğu gibi karşı tarafın kararını da etkileyen sebepler olacaktır. Bizim tek başımıza karşı tarafı ve etki sebeplerini yok saymamız mümkün değildir. Onun ailesi ve sizin aileniz de bu kararlardan dolaylı da olsa etkilenecekleri için karar aşamasında tanıma, istişare ve sorgulama hakları vardır ve olmalıdır. Ben iyiyim demek yetmez, iyi olduğumuzu belgelerle de kanıtlamamız gerekir. Beni böyle bu şartlarda kabul etsin demek, ancak bizi tanıyan birisine söylenebilir ve bu halde bile olumlu bulunmayabilir. Tarafların kendilerini bile tam olarak tanımazken karşı tarafı tanıma konusunda yeterli olamayacaklarını var sayarsak yardım almaktan başka çareleri kalmamaktadır. Bu yardımı ailelerinden almalıdırlar. Aileler de en az taraflar kadar adayları görme ve tanıma ihtiyacını duyarlar. Aday olmak her iki taraf içinde rahatsız edici olabilir. Daha önce hiç yaşanmamış bir şekilde birilerinin beğenilerine çıkmak, doğallığı kişilik olarak benimsemiş olanlar için daha da zor gelebilir. Ancak bu da üstesinden gelinecek kişisel bir sorundur ve kişi bu sorunu kendisi çözmek durumundadır. Ben bundan rahatsız oluyorum diyerek sorunu başkalarına çözdürmeye kalkışmak sorunu ortadan kaldırmaz. Belki birinci adım böyle atılsa da sonraki adımlarda aynı sorun tekrar tekrar doğacaktır. Kişi yine kendisi bu sorunu aşmak zorunda kalacaktır. Tanımadığımız birilerinden bizim sorunumuzu çözmelerini beklemek, akılcı olmayacağı gibi, karşı tarafı dar bir alanda karar vermeye zorlayacağı için, olumlu sonuç almak mümkün olmaz. İki taraf varsa bir tarafın tek taraflı inisiyatifi geçerli değildir. Sonuç alıcı da olmaz.
Daha başlangıçta kendisini etkisiz bırakan bir tercihle karşılaşmış bulan birisi bunu kişiliğine saygısızlık olarak algılayabilir. Kurulacak ilişkinin hep böyle tek taraflı ve tek kişinin kararıyla yürüyeceği endişesiyle birlikteliği kabullenmeyebilir. Deneyimlerimiz bunun böyle olduğunu da göstermektedir. Bu şartlarda beraberliğin kabul edilmesi, tercihinin kişiliksiz ve yetersiz birisi olmasına ve ilerdeki karşılaşılacak sorunlar konusunda vurdumduymaz, sorumluluk almayan biriyle hayatı paylaşmaya razı olmaya götürecektir. Empati yaparsak, bizim kabul etmeyeceğimiz bir ilişkiyi başkasından bekleme hakkımız olmadığını anlarız.
Her ne kadar bir birliktelik hedefleniyorsa da iki ayrı kişilik vardır. Her ne kadar bizim örfümüzde erkek egemen bir aile yapısı varsa da, kadın köle değildir. Eş olarak seçeceğimiz kişinin, bize göre üstün özellikleri olabilir, bizim ona göre üstün özelliklerimiz olabilir. Bu üstünlük kurmak için bir sebep olamaz. Komplekse kapılmak için de bir sebep olamaz. Bunların bileşimini sağlamak ve çocuklarımızı bunlarla yetiştirmek, birlikte bir hayat kurmak gerekir. Artıları birleştirmek, eksilerle zayıflamaktan daha iyidir. Kısaca kadına seçme hakkı tanımayan bir anlayış, bencildir ve onarılması gerekir.
Bütün bunları niçin yazdığımı biliyorsun. Karşılıklı konuşmalarda tezler karşı karşıya gelir ve çoğu zaman bir sonuç alınmaz. Tek taraflı olarak bazı mesajları sana ileterek karar vermende yardımcı olabilir miyim diye düşündüm. Örneklemelerimden bir şeyi çıkardığımı ve kast ettiğimi düşünme. Sadece yazdıklarımı kendi üzerinde düşün. Her söylenen söz herkese aynı şeyi söylemez. Sözler aynı bile olsa muhatap bundan ne anlamışsa söylenen o olur. Bu yazdıklarımla bir tartışma başlatmak değil bir kapı açmak istedim. Su zaten yolunu bulacaktır. Biz acizler yolları kendimiz açtığımızı zannederiz ve yanılırız. Belki sebeplerden biri olabiliriz. Asıl yol açan Kadiri Mutlak yolunu açık eylesin. Allaha emanet ediyorum.