HİÇ İŞ ARADINIZ MI?

HİÇ İŞ ARADINIZ MI?


 

Ahmet İlhan

İşsizlik rakamları sadece bir istatistik, bir rakam değilmiş. Her bir işsizliğin arkasında, çabalar, acılar ve hayal kırıklıkları dolu hikâyeler var. Bunca yıldır, çeşitli sivil toplum örgütlerinde bulundum. İşsizler geldi, işsiz babaları geldi, bizden medet umdular. Açık söyleyeyim pek de bir yaraya merhem olamadım. Her seferinde üzüldüm, akıl verdim topu taca attım. Hani kelin tırnağı olsa misali. Ya da Akif'in dediği gibi ya zengin olsaydım ya da hamiyetsiz olsaydım misali.

Kamu en garantili alan, ancak iş aslanın midesinde. Önce bir KPSS engelini geçeceksin, sonra da çırpınıp duracaksın.

Özel sektör, çok acımasız. Eski Bakanlardan Ali Coşkun’un dediği kadar var. Karnı doyasıya çalışalım deseniz ondan da indirim istiyorlar. Pazartesi Perşembe oruç tutmaya razı olmalısınız.

Birçok babanın yaşadıklarını ben de yaşıyorum. Oğlumuz okulu bitirdi. İnşaat mühendisi oldu. Çok sevindik. Yıllardır okutmak için katlandığımız fedakârlıklar bitecek, oğlanın eli ekmek tutacak. Hadi destek beklemiyoruz da, yükü kalkacak. Bütün bunlara sevinilmez mi?

Ama iş, iş aramaya gelince sevinmeden önceki hali arar olduk.

Birisi,”seni işe alırım, ancak benim mühendise ihtiyacım yok, kalfa olarak çalışırsın, asgari ücret öderim” diyor. Bir diğeri, yeni alacağı işte ihtiyacı olabileceğini, ancak gece bekçisi gibi çalışması gerekeceğini söylüyor.

Bizim oğlan ya başka örneklerinde de yaşandığı gibi bu işlerden birine girip çalışacak. Eğer alabilirse asgari ücretle çalışacak, ya da başka şehre gidecek. Başka ülkeye gidecek. Belki askerliği aradan çıkarayım diyecek, belki de oturup KPSS’ ye çalışacak.

Kayseri’nin bu açıdan notu kırık. Hem fabrikalar adam arıyor deniliyor, hem de en acımasız ücretlendirme yapılıyor. Daha önce de yazmıştım. İnsanlar 12 saat çalıştıkları bir iş yerinden öyle ücret alıyorlar ki, zekâta ve sadakaya muhtaç kalıyorlar. Alın terinin karşılığını alamıyorlar. En ufak sıkıntıda işçi ücretleri güme gidiyor, insanlar çalıştıkları halde evlerine ekmek götüremiyorlar.

Bir baba olarak topu taca atamıyorum. Oğlan gitsin, araştırsın, kapılardan dönsün, işin önemini anlasın, tuzun yokuşunu görsün, dişiyle tırnağıyla kendi geleceğini kendisi kursun gibi beylik sözlerimi söyleyemiyorum. Oysa başkalarına çok rahat söylüyordum.

Bu konuda ne kadar yetersiz olduğumu şimdi anladım. Ben hiç iş aramadım ki. Bu konuda bir tecrübem yok. Devlet kapısında çalışıp, emekli oldum. Ne ticari tecrübem, ne de işveren, zengin ahbaplarım var.

Bu yazıyı bir iş arama yazısı kabul edip lütfedip yardım etmek isteyen olursa, elimden gelen bu işin, bir işe yaradığını görmüş olacağım. Yoksa kendi kendime söylenip duracağım. Senin kendine bir faydan yok. Başkalarına nasıl faydan olacak. Otur oturduğun yerde, bari ahkâm kesme.

Sahi siz hiç iş aradınız mı? 

Google+ WhatsApp