ZİRVEDEN BAKMAK

ZİRVEDEN BAKMAK


Kişisel, toplumsal, mesleki tüm sorunları ele alırken en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri sorunun parçası olmadan, çözüm yolları arayabilmektir. Ülke sorunlarını da bu şekilde değerlendirmek mümkündür.

Bunun için en etkili yöntemlerden biri konuyu detaylarından değil, merkezinden kavrayabilmektir. Konunun kalbine merkezine gitmek, bakmak sorunu orada yakalamak, çözümü kolaylaştıracaktır. Sorunun etrafında dolaşmak bir fayda sağlamayacaktır.

Diğer bir etkili yol da, soruna yukardan tümünü kavrayıcı bir açıdan gözlemleyebilmektir. Sorun kişisel bile olsa, kişinin kendini terk edip, yukarıdan başka biri olarak hem kendine hem de yaşadığı soruna bakması, o ana kadar tanımadığı bambaşka bir bakış açısını ve çözüm yolunu getirecektir.

Kayseri’de, Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri şubesinin birlikte düzenlediği “Erciyes Yazarlar Zirvesi”ne bir de bu zaviyeden bakmak lazımdır.

Her ne kadar bu zirvede “Anadolu’da Edebiyat”,”Edebiyatımızda Anadolu” konuşulacak olsa da, edebiyatın ve sanatçıların içinde bulundukları zamanın ve toplumun sorunlarından uzak kalmaları mümkün olmayacaktır.

Girişteki açıklamalarımızı hatırladığımızda, Kayseri ve Erciyes’in böyle bir zirve için seçilmesinin ne kadar isabetli olduğu görülecektir.

Kayseri Türkiye’nin ve Anadolu’nun tam merkezinde bir şehrimizdir. Her sıkıntılı dönemde diğer tüm Anadolu kentleri gibi çok önemli tarihi bir misyonu olmuştur. Bu misyonun da merkezinde yer almıştır. Moğol yıkımının hemen ardından, toparlanmanın, birlik olmanın çağrı merkezlerinden biri olduğu gibi, İstiklal Harbinde, darbe dönemlerinde merkezi bir görev üslenmiştir.

Erciyes, bir zirvedir. Ufkunu kapatacak bir engeli yoktur. Zirveden bakıldığında, ufka uzanan kılcal damarlar gibi yollar, apaydınlık görülür. Zirveye çıktığınızda her şeyi aşağıda bırakırsınız. Zirvede kendinizle yalnız kalırsınız.

Kalabalıkların ortasında yalnız ama kuşatılmış insan ruhu zirvede özgür olur. Kendini kuşatan, elini kolunu bağlayan, gözlerini görmez kılan bilgi kirliliğinden, duygu ikileminden kurtulup, açık kalple, içten ve temiz, sade ve doğal olabilmek için zirve bir umuttur.

Sade yazarlarımızın değil, siyaset, ticaret, bilim adamlarımızın da, toplumun kalbine, sadeliğin zirvesine hiç değilse yılda bir kez gelmeleri, her türlü soruna bir de buradan bakmayı denemeleri gerekir.

Google+ WhatsApp